Başkan Semih Esen,

basın mensuplarıyla buluştu

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle Antalya’daki basın emekçileriyle bir araya geldi

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Su Hotel’de basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Gazetecilerin gününü kutlayan Başkan Esen’in programına çok sayıda basın mensubu katıldı

‘Doğruya doğru eğriye eğri demeliyiz’

Başkan Esen, mesleğin zorluklarından bahsederek,  gazeteciliğin özgür, tarafsız ve demokratik tavır içerisinde olması gerektiğini anlattı. Başkan Semih Esen, “Demokratik basın özgür basın ve tarafsız basın söyleyeceğimiz her şey bu üç ana başlık adı altında toplanıyor. Toplumun basından beklediği bu temel şartlar temel beklentilerdir. Demokrasinin üçayağı vardır. Yasama, yürütme ve yargı. Yasamadan toplumun beklediği güçlü bir parlamentonun varlığıdır. Yürütme Demokrasinin bir diğer unsunu ise yürütme, yürütmeden beklenen şeyin birincisi şeffaflık ikincisi ile hesap verebilirliktir. Yürütme milletten aldığı güçle tüm iş ve işleyişlerden dolayı yargı denetimine tabidir. Toplumda herkesin bizi yönetenler de yargı denetimine tabidir. Onları yargılayan mahkemeler bana nasıl davranıyorsa onlara da aynı şekilde davranıyor duygusunu yaşıyor olması lazım. Denetleyecek olan mahkemeler demokrasi için ne kadar önemlidir?  Yargıda tıpkı sizin gibi bağımsız ve tarafsız olmalıdır.

Medya haber alma özgürlüğü, haber alma Demokrasinin dördüncü unsurudur. Az önceki bahsettiğimiz özellikleri taşımazsa medya aslında yine bir unsuru da tehlikeye sokabiliyor. Medya özgür tarafsız olmalı. Demokrat tavır basında mutlaka olmalı. Gerçekleri halkın bilmesi lazım. Demokrat tavır konusunda herkesin bir siyasi tercihi olabilir, tüm gazetecilerin bir siyasi tercihi olabilir. Sizin ideolojiniz bir gün bir siyaset yapan bir parti ile partinin ideolojisi ile örtüşebilir.  Yine de vazgeçmemek lazım demokrat tavırdan. Demokratlıktan gazetecinin vazgeçmemesi lazım. Doğruya doğru, eğriye eğri demeliyiz. Gazeteciler elbette demokrasinin varlığı ve demokratik kalitenin yüksekliği için bu tavrı sergilemeliler. Halk kendisine ulaşan bilgilerin gerçekliğini kendisi değerlendirecektir.  Basının önünde sorunlar var sansür sorunu var. Artık sansür eskisi gibi yöneticiler tarafından pek uygulanmıyor. Tekelleşen medya sahiplerinin çeşitli angajmanlara irmesi yoluyla uygulanıyor. Sansürün bir tarafı da medya sahipliğidir. Radyo Televizyon Üst Kurulu toplam 9 üyeden oluşur çok acı hiç gazeteci yoktur içerisinde. Tamamı siyasi parti temsilcileri tarafından seçilir. Bunun mutlaka değişmesi lazım. Yapının tamamen siyasi parti temsilcileri tarafından belirlenen bir yapı olmaktan çıkması lazım. İçinde gazeteci sendikalarının, gazeteci cemiyetlerinin, mutlaka iletişim fakültelerinin olması gerekir. Siyasi parti temsilcilerinin basını denetliyor olası aslında gerçekten objektiflikten ne karar uzak olduğunun bir göstergesidir. Gazetecilerin kullandığı sarı basın kartları, yeni kartların renginin mavi  olduğunu biliyorum. Bu kartları kim dağıtılır? Yürütme dağıtıyor. Kimin gazeteci olacağına seçilmiş bir iktidar karar verebilir mi? Mutlaka basın kartların kime verileceğini mutlaka gazeteciler cemiyetlerinin federasyonların ve çoğunluğun gazeteci meslektaşlardan oluşan bir kurul tarafından derlendirilmesi lazım. Bu dört unsunu gözümüzden sakınmamız lazım” diyerek konuşmasını tamamladı. Konuşmasının bir bölümünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Esen, sektörün yaşadığı sıkıntıları dinleyerek, çözüm için neler yapılabileceği ile ilgili fikir alışverişinde bulundu.